23 Haziran 2016 Perşembe

BUHAR MAKİNELERİ YARARLI MI ZARARLI MI ?

Benim gibi tüm anneler  minik yavrusunun sağlığı için  endişeleniyor.  Kış  aylarında  odalardaki nem oranının düşüşü ile  birlikte  buhar makinelerini kullanmalı mıyız kullanmamalı mıyız?  İşte bu sorumuzun yanıtını  Çocuk Sağlığı hastalıkları ve ve çocuk Alerji Uzmanı  Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu   şöyle anlatmış.




Nemin azalması burun tıkanıklığı, ağız içinde kuruma ile başlayıp sık solunum yolu hastalıklarına kadar gidebilen sorunlara yol açan kuru ve sıcak hava, özellikle burun tıkanıklığı yaşamaya yatkın olan bebeklerde ciddi anlamda sorun yaratabilmektedir. Bu anlamda birçok aile ve anne baba evlerinde buhar makineleri kullanmaktadır. Ancak bilinçsizce kullanılan buhar makineleri sağlımıza yarar yerine zarar getirebilmektedir.


 Hangi durumlarda buhar makinesine gereksinim vardır?


Her evin havası nemsiz ve kuru değildir. Bu nedenle ev havasındaki nem oranını bir nemölçer edinerek ölçmek gerekir. Ev içinde olması gereken optimal nem % 40-50 arasıdır. % 40’ın altında nem oranında bebeklerde kuru havaya bağlı burun tıkanıklığı ve solunum yolu problemleri yaşanabilir. Bu durumda oda havasını nemlendirmek için aralıklı olarak buhar makinesi çalıştırılabilir. Nem % 50’nin üzerine çıktığında makine kapatılmalıdır. Yüksek nem oranı duvarlarda küflenmeye neden olup ciddi anlamda ev içi hava kirliliği yaratır ki, bu durum bebek sağlığı için kuru havadan çok daha tehlikelidir. Ayrıca anne ya da babada alerjik bir durum söz konusu ise bebekte % 25-50 arası alerjik hastalık gelişme olasılığı olduğundan küf ve ev tozu alerjisi yönünden bebeğin korunması gerekir. Ev tozu akarları, % 50’nin üzerinde nem oranında çok daha fazla ürediğinden potansiyel alerjik bebekler için istenmeyen bir durum olmaktadır.

Bebek odasının nemi sürekli kontrol edilmeli!

Ev içi nem oranı % 40’ın altında ise buhar makinesi kullanılabilir. Kullanıldığı taktirde mutlaka dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Öncelikle makinenin devrilmelere karşı bebeğin beşiğinden uzağa, düz ve sağlam bir zemine yerleştirilmesi gerekir. Buhar makinesinin gece çalıştırılması ve sık sık bebeğin oda havasındaki nem oranının kontrol edilmesi gerekir. Nemölçer % 50’nin üzerini gösteriyorsa veya camlarda buharlanma, yüzeylerde nemlenme gözleniyorsa; bu havanın çok fazla nemlendiğinin işaretidir. Yüksek nem, ev içinde bakteri ve küf oluşumunu artıracağından tehlikelidir. Küf sigara dumanı ile eşdeğer oranda ev içi hava kirliliği kaynağıdır.

Buhar makinesi kullanırken nelere dikkat edilmeli?

Buhar makinesi kullanılırken içindeki su her gün yenilenmelidir. Makinenin içi sabunlu su ile yıkanmalı; daha sonra içine distile su konulmalıdır. Musluk suyundan havaya karışan bazı minerallerin bebek tarafından solunması sağlığı için zararlı olabilir. İki üç günde bir buhar makinesi haznesi su ve sabunla temizlendikten sonra % 3 hidrojen peroksit solüsyonu ile tekrar temizlenmeli, daha sonra iyice durulanmalı ve yeniden doldurulmalıdır. İyi temizlik yapılmadığı durumlarda makinenin haznesinde küf ve bakteri üremesi ve mikroorganizmaların solunum yolu ile bebeğe zarar vermesi söz konusu olabilmektedir. Sonuçta ev içi nemi % 40-50 arasında tutacak şekilde aralıklı olarak buhar makinesi çalıştırılması bebek odasında rahat solunabilen bir hava imkanı sunacaktır. % 40’ın altında çalıştırıp, % 50’nin üzerinde durdurulduğu taktirde; temizliği ve bakımının da düzenli yapılması söz konusu ise, bebek odasında buhar makinesi kullanmak solunum yolu sağlığı açısından yararlı bir uygulama olacaktır.


Nemin azalması burun tıkanıklığı, ağız içinde kuruma ile başlayıp sık solunum yolu hastalıklarına kadar gidebilen sorunlara yol açan kuru ve sıcak hava, özellikle burun tıkanıklığı yaşamaya yatkın olan bebeklerde ciddi anlamda sorun yaratabilmektedir. Bu anlamda birçok aile ve anne baba evlerinde buhar makineleri kullanmaktadır. Ancak bilinçsizce kullanılan buhar makineleri sağlımıza yarar yerine zarar getirebilmektedir.

Yazının tamamı: http://www.hurriyetaile.com/bebek/bebek-sagligi/bebek-odalarinda-buhar-makinesi-kullanimi_6236.html?utm_source=copy-paste&utm_medium=copy-paste&utm_campaign=copy-paste-with-url
Nemin azalması burun tıkanıklığı, ağız içinde kuruma ile başlayıp sık solunum yolu hastalıklarına kadar gidebilen sorunlara yol açan kuru ve sıcak hava, özellikle burun tıkanıklığı yaşamaya yatkın olan bebeklerde ciddi anlamda sorun yaratabilmektedir. Bu anlamda birçok aile ve anne baba evlerinde buhar makineleri kullanmaktadır. Ancak bilinçsizce kullanılan buhar makineleri sağlımıza yarar yerine zarar getirebilmektedir. Hangi durumlarda buhar makinesine gereksinim vardır? Her evin havası nemsiz ve kuru değildir. Bu nedenle ev havasındaki nem oranını bir nemölçer edinerek ölçmek gerekir. Ev içinde olması gereken optimal nem % 40-50 arasıdır. % 40’ın altında nem oranında bebeklerde kuru havaya bağlı burun tıkanıklığı ve solunum yolu problemleri yaşanabilir. Bu durumda oda havasını nemlendirmek için aralıklı olarak buhar makinesi çalıştırılabilir. Nem % 50’nin üzerine çıktığında makine kapatılmalıdır. Yüksek nem oranı duvarlarda küflenmeye neden olup ciddi anlamda ev içi hava kirliliği yaratır ki, bu durum bebek sağlığı için kuru havadan çok daha tehlikelidir. Ayrıca anne ya da babada alerjik bir durum söz konusu ise bebekte % 25-50 arası alerjik hastalık gelişme olasılığı olduğundan küf ve ev tozu alerjisi yönünden bebeğin korunması gerekir. Ev tozu akarları, % 50’nin üzerinde nem oranında çok daha fazla ürediğinden potansiyel alerjik bebekler için istenmeyen bir durum olmaktadır. Bebek odasının nemi sürekli kontrol edilmeli! Ev içi nem oranı % 40’ın altında ise buhar makinesi kullanılabilir. Kullanıldığı taktirde mutlaka dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Öncelikle makinenin devrilmelere karşı bebeğin beşiğinden uzağa, düz ve sağlam bir zemine yerleştirilmesi gerekir. Buhar makinesinin gece çalıştırılması ve sık sık bebeğin oda havasındaki nem oranının kontrol edilmesi gerekir. Nemölçer % 50’nin üzerini gösteriyorsa veya camlarda buharlanma, yüzeylerde nemlenme gözleniyorsa; bu havanın çok fazla nemlendiğinin işaretidir. Yüksek nem, ev içinde bakteri ve küf oluşumunu artıracağından tehlikelidir. Küf sigara dumanı ile eşdeğer oranda ev içi hava kirliliği kaynağıdır. Buhar makinesi kullanırken nelere dikkat edilmeli? Buhar makinesi kullanılırken içindeki su her gün yenilenmelidir. Makinenin içi sabunlu su ile yıkanmalı; daha sonra içine distile su konulmalıdır. Musluk suyundan havaya karışan bazı minerallerin bebek tarafından solunması sağlığı için zararlı olabilir. İki üç günde bir buhar makinesi haznesi su ve sabunla temizlendikten sonra % 3 hidrojen peroksit solüsyonu ile tekrar temizlenmeli, daha sonra iyice durulanmalı ve yeniden doldurulmalıdır. İyi temizlik yapılmadığı durumlarda makinenin haznesinde küf ve bakteri üremesi ve mikroorganizmaların solunum yolu ile bebeğe zarar vermesi söz konusu olabilmektedir. Sonuçta ev içi nemi % 40-50 arasında tutacak şekilde aralıklı olarak buhar makinesi çalıştırılması bebek odasında rahat solunabilen bir hava imkanı sunacaktır. % 40’ın altında çalıştırıp, % 50’nin üzerinde durdurulduğu taktirde; temizliği ve bakımının da düzenli yapılması söz konusu ise, bebek odasında buhar makinesi kullanmak solunum yolu sağlığı açısından yararlı bir uygulama olacaktır.

Yazının tamamı: http://www.hurriyetaile.com/bebek/bebek-sagligi/bebek-odalarinda-buhar-makinesi-kullanimi_6236.html?utm_source=copy-paste&utm_medium=copy-paste&utm_campaign=copy-paste-with-url
Nemin azalması burun tıkanıklığı, ağız içinde kuruma ile başlayıp sık solunum yolu hastalıklarına kadar gidebilen sorunlara yol açan kuru ve sıcak hava, özellikle burun tıkanıklığı yaşamaya yatkın olan bebeklerde ciddi anlamda sorun yaratabilmektedir. Bu anlamda birçok aile ve anne baba evlerinde buhar makineleri kullanmaktadır. Ancak bilinçsizce kullanılan buhar makineleri sağlımıza yarar yerine zarar getirebilmektedir. Hangi durumlarda buhar makinesine gereksinim vardır? Her evin havası nemsiz ve kuru değildir. Bu nedenle ev havasındaki nem oranını bir nemölçer edinerek ölçmek gerekir. Ev içinde olması gereken optimal nem % 40-50 arasıdır. % 40’ın altında nem oranında bebeklerde kuru havaya bağlı burun tıkanıklığı ve solunum yolu problemleri yaşanabilir. Bu durumda oda havasını nemlendirmek için aralıklı olarak buhar makinesi çalıştırılabilir. Nem % 50’nin üzerine çıktığında makine kapatılmalıdır. Yüksek nem oranı duvarlarda küflenmeye neden olup ciddi anlamda ev içi hava kirliliği yaratır ki, bu durum bebek sağlığı için kuru havadan çok daha tehlikelidir. Ayrıca anne ya da babada alerjik bir durum söz konusu ise bebekte % 25-50 arası alerjik hastalık gelişme olasılığı olduğundan küf ve ev tozu alerjisi yönünden bebeğin korunması gerekir. Ev tozu akarları, % 50’nin üzerinde nem oranında çok daha fazla ürediğinden potansiyel alerjik bebekler için istenmeyen bir durum olmaktadır. Bebek odasının nemi sürekli kontrol edilmeli! Ev içi nem oranı % 40’ın altında ise buhar makinesi kullanılabilir. Kullanıldığı taktirde mutlaka dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Öncelikle makinenin devrilmelere karşı bebeğin beşiğinden uzağa, düz ve sağlam bir zemine yerleştirilmesi gerekir. Buhar makinesinin gece çalıştırılması ve sık sık bebeğin oda havasındaki nem oranının kontrol edilmesi gerekir. Nemölçer % 50’nin üzerini gösteriyorsa veya camlarda buharlanma, yüzeylerde nemlenme gözleniyorsa; bu havanın çok fazla nemlendiğinin işaretidir. Yüksek nem, ev içinde bakteri ve küf oluşumunu artıracağından tehlikelidir. Küf sigara dumanı ile eşdeğer oranda ev içi hava kirliliği kaynağıdır. Buhar makinesi kullanırken nelere dikkat edilmeli? Buhar makinesi kullanılırken içindeki su her gün yenilenmelidir. Makinenin içi sabunlu su ile yıkanmalı; daha sonra içine distile su konulmalıdır. Musluk suyundan havaya karışan bazı minerallerin bebek tarafından solunması sağlığı için zararlı olabilir. İki üç günde bir buhar makinesi haznesi su ve sabunla temizlendikten sonra % 3 hidrojen peroksit solüsyonu ile tekrar temizlenmeli, daha sonra iyice durulanmalı ve yeniden doldurulmalıdır. İyi temizlik yapılmadığı durumlarda makinenin haznesinde küf ve bakteri üremesi ve mikroorganizmaların solunum yolu ile bebeğe zarar vermesi söz konusu olabilmektedir. Sonuçta ev içi nemi % 40-50 arasında tutacak şekilde aralıklı olarak buhar makinesi çalıştırılması bebek odasında rahat solunabilen bir hava imkanı sunacaktır. % 40’ın altında çalıştırıp, % 50’nin üzerinde durdurulduğu taktirde; temizliği ve bakımının da düzenli yapılması söz konusu ise, bebek odasında buhar makinesi kullanmak solunum yolu sağlığı açısından yararlı bir uygulama olacaktır.

Yazının tamamı: http://www.hurriyetaile.com/bebek/bebek-sagligi/bebek-odalarinda-buhar-makinesi-kullanimi_6236.html?utm_source=copy-paste&utm_medium=copy-paste&utm_campaign=copy-paste-with-url
Çocuk Sağlığı Hastalıkları ve Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu

Yazının tamamı: http://www.hurriyetaile.com/bebek/bebek-sagligi/bebek-odalarinda-buhar-makinesi-kullanimi_6236.html?utm_source=copy-paste&utm_medium=copy-paste&utm_campaign=copy-paste-with-url
Çocuk Sağlığı Hastalıkları ve Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu

Yazının tamamı: http://www.hurriyetaile.com/bebek/bebek-sagligi/bebek-odalarinda-buhar-makinesi-kullanimi_6236.html?utm_source=copy-paste&utm_medium=copy-paste&utm_campaign=copy-paste-with-url

29 Şubat 2016 Pazartesi

YENİ BEBEK , YENİ UMUT, YENİ MASRAFLAR

Güneşli  bir İzmir sabahına uyanmak gibisi yok, tabi ben havanın güneşini ancak dışarı çıktığımda anlayabiliyorum  çünkü evim kuzey cepheye bakıyor  :(   1 Mart  sabah saat 08:53 hava sıcaklığı  16 derece . O soğuk günlerden sonra  bu hava bizim için tabiki mükemmel etrafımıza baktığımda ağaçlar çiçek açıyor  ama üzülüyorum, çünkü o çiçekler soğuklar geldiğinde maalesef donacak  Eee  ne demişler Mart kapıdan baktırır  kazma kürek yaktırır.

 Bu kadar havadan sudan konuşma yeter  diyelim, 

 Yeni doğan her bebek  evin mutluluk  kaynağı, umut kaynağı oluyor, o güzel  gülüşleri  tatlı bakışları aguları,
büyüdükçe her yaptığı yeni  hareketi  size ilginç geliyor. Ada bugünlerde inanılmaz gelişiyor  tam tamına  8 ay 19 günlük oldu, artık  kendi başına oturup kalkabiliyor, eşyalardan tutarak sıralıyor  her gün yeni kelimeler öğreniyor, öpücük atmayı   bay bay yapmayı  , gel  demeyi öğrendi bile , neyi isteyip istemediğini  hareketleri ile ifade ediyor. dün çorbasını içirirken artık eliyle kaşığı kenara itip beni göstererek mam ma  dedi. Belli  çorba değil anne sütü istiyordu. Evet 8 aylık bir bebek dahi  ne istediğini biliyor ve o isteğini elde etmek için her şeyi yapıyor. Sanırım  bu insanın  doğasında  var sonradan  öğrenilen bir  şey değil.

Ben tüm bu  süreçleri  nasıl unuttum diye kızıyorum bazen kendime, 14  yıl  var abisi ile arasında bazen normal diyorum ama , bazen  çoçuğunun tüm  gelişimini  hatırlayan annelere  gıpta ile bakıyorum. Nasıl hatırlıyorlar acaba?   Bende mi balık hafızası var onlar da mı fil  hafızası çözemedim. :)  Ama  gerçekten  tebrik ediyorum  kendilerini.

Ada  büyüdüğünde bu kamera kayıtları  olmasa yine hatırlamam sanırım. Yok yok Karar verdim  kesin ben balık hafızalıyım, şimdi diğer  annelere  hiç çamur atmayım ;)

Ne demiştim yeni bebek , yeni umut, yeni masraflar ;

Ada daha doğmadan alışveriş çılğınlığı başladı,  daha henüz cinsiyetini öğrenmeden ilk aldığım eşyası mobilyaları oldu, sonuçta erkekte olsa kızda olsa beyaz alacaktım. Cinsiyetini öğrendikten sonra asıl alışveriş başlıyor  bebek arabası, kıyafetler , nevresim takımları  oda süsleri    tabiki herşeyi pembe  ve beyaz   annesinin favori  renkleri,  bu arada  banyo malzemeleri , deterjanlar derken inanılmaz bir masraf. O yüzden bebek yapmayı düşünenler  kendinizi bunlara hazırlayın  :),   tabi bu alışveriş süreci hiç bitmiyor , ilk aldığınız kıyafetler 3 ay sonra olmuyor hoop yenileri  3 ay sonra bir daha , 3 ay sonra bir daha , bezi, ıslak mendili ve mama kısmını  hiiiç saymıyorum.  Masraf Masraf kısacası ama  her yeni birşey alırken  araştırmanın mutluluğu o güzel kıyafetleri gördükçe  sizi  zaten o alışveriş  çılgınlığına itiyor.

Ee nede  olsa o sizin bitaneniz o herşeyin en iyisini hak ediyor, ona herşeyin en iyisini almak ve vermek istiyorsunuz.

Gelelim asıl konuya Sevda neden bu masraflar seni  bu kadar delirtti dediğinizi duyar gibi oluyorum.

Evet  delirdim   geçen bahsetmiştim  ilk adım ayakkabıları el yakıyor , Ada'mız  büyüdüğü için artık  araba da ana kucağında oturmak istemiyor  tabii araştırmacı anne  yine  iş başında dedim  ve  araba koltuklarını araştırmaya başladım. Fiyatlar  zaten inanılmaz.

Ucuzları var mı ?  evet var  ama   araç koltuğu dediğiniz şey sadece  minik mucizenizin  oturacağı birşey olmaktan çok  onun güvenliğini sağlayacak birşey olmak zorunda, bu durumdada fiyatlar inanılmaz yükseliyor.  özellikle yeni  arabalar  biliyorsunuz isofix özelliğinde  koltuk  arabamın  bir parçası olsun isofixle bağlayım derseniz  rakamlar  500 tl civarından  direk 1000 tl  civarına çıkıyor.   Gelde  isyan etme  bir aparat eklenmesi  nasıl  bu kadar fiyatı etkileyebilir.

Etkiler  tabiki, bu isofix denilen olay yeni  arabalar da var satıcılar yada üreticiler bunun farkında  diyorlarki bir arabaya o kadar para  veriyorsan çocuğunun güvenliği için de bu paraları vermek zorundasın.  evet zorundayız onların güvenliği herşeyden önemli,  değil 1000 tl   , 10.000 tl de dese  almak zorundayız.

Kızdığım nokta bu!  zorunlu bir güvenlik ürününün  yada bir ayakkabının  maliyetinin  bu kadar yüksek olması.

Buna bi dur denmesi  gerekiyor.

Çocuklarımızın  güvenliği için  bu maliyetlerin aşağı çekilmesi lazım ve tabiki kalitesinden  ve güvenlik donanımından ödün  vermeden.

Yine  çok kızdım sanırım, ben  biraz daha araştırma yapayım  malum  ayakkabı ve koltuk lazım  :)

sağlıcakla , bol güneşli ve az masraflı  günler diliyorum. :*



25 Şubat 2016 Perşembe

ADA'NIN DİŞİ ÇIKTI

Evet konu başlığından da anlaşılacağı gibi  konumuz  Diş Buğdayı;

Ada'nın   maalesef ilk  dişinde yapamadım partiyi  alttan 2 dişimiz ardı ardına çıktığı için  ve  herşeyi kendim  hazırlamak istediğim için   partimiz biraz geç oldu. Ne demişler geç olsun ama  Güç olmasın .

Öncelikle  Parti hazırlıkları  konusunda  yine teyzemiz  en büyük  yardımcımız oldu , yine  afişler ve baskılar da yardımları için  canım Arkadaşım( Butik Pasta kurabiyem )  Semiha özkan'a çok teşekkür ederim.

Bu Parti organizasyonu  gerçekten hiç kolay değilmiş   her ne kadar  çok istesemde Baby Shower partisi yapamamıştım. Zaten o Kocaman göbekle biraz  zor olurdu. Ama diş partimizi   alnımızın akı ile tamamladık,  şimdi önümüzde kocaman 1 yaş partimiz var.

Diş partimizi hazırlarken işin en zor kısmı afişte ve  diğer süslemelerde kullanılacak olan Ada'nın resimlerini  çekme işlemiydi. Bıdık artık yerinde hiç durmuyor
 Resimlerden bazıları  



 


Sonunda  asıl resmimize karar verdik  Afiş hali işte Burda  Duvar kağıdı yırtılmasın diye çok uğraştık , kırmızı bantlar o yüzden :)  sürekli duvardan düşen bir afişimiz var dı :)






















İşte Pastamız , kurabiyelerimiz ve cupcakelerimiz Emeğinden dolayı Teyzemize çok teşekkürler.




Misafirlerimize hediyelerimiz




Masamız  ve Muhteşem Çekirdek ailem
 

İşte Kızım ve Ben

BİRİSİ ZAMANI DURDURSUN !!

 DURDURRUUUN ZAMANIIIII !
 


Çalışan anne  olmanın   en büyük zorluğu ev işlerinin  arasında minik bebeğinize  vakit ayırmak.
 kısaca dün akşam  yaşadıklarımla zamanın  nasıl  geçtiğini zamanı neden durdurmak istediğimi anlatayım;

Acaba bu zamanı   yetirememek benim beceriksizliğim mi  diye düşünmeye başladım.

18:45   Ada'yı  babaanneden aldım. Biraz kedileri sevdik dışarda
 19:00  eve geliş, acıkmış  ve annesini özlemiş bir Ada ve emzirme seansımız saat oldu 19:30
19:30 kızkardeşimin eve gelişi , hamileliğimde ve Ada'nın bakımında ki en büyük yardımcım  , o olmasa ne yapardım bilmiyorum, İyi ki varsın canım kardeşim.
 19:45  ben   yemeği yapmaya çalışırken teyzesi de Ada'ya yemeğini yedirdi, evet biliyorum   küçük hanım emdi ama yine acıkmış  :) (  biraz oburmuyuz acaba )
Bu arada  yemeğin pişmesini beklerken   açlıktan midemize yapışmış olan midemize ufak bir atıştırma hazırladık.

20:00 abimiz eve geldi  onuda doyurduk   zahmetsiz oğlum benim  ilk göz ağrım.
20:30 ve 22 :30 arasında  mutfak toplama ufak bır cay molası  ve Ada ile geçirilen  ufak bir zaman 

saat 22:30   babamız İstanbul'dan  döndü  Onun da yemeğini hazırladık oda doydu ve bizim minik hanımın uykusu geldi . Ama babayı o kadar özlemiş ki  uyumak istemedi küçük kuş. Bu arada uyuması  23:30' u buldu..  Aa o da ne  bir baktım benim  sabırsızlıkla  beklediğim dizim  Walking dead   yayınlanmış hem de  2 bölüm   ben bunu nasıl atladım , en azından bir  bölüm izleyeyim derken  arada  küçük hanımın uyanmaları ile  tam 1,5 saatte  izlenen bir dizi.

Saat  :01:00  Sanırım  benim pilim  bitti diyip artık uyumaya  gidiş  :(    bu zaman bir tek  banamı yetmiyor  :(





22 Şubat 2016 Pazartesi

İLK ADIM AYAKKABISI

 Minik kelebeğim artık ayaklanmaya başlayınca  ilk adım ayakkabılarınıda araştırmaya başladım tabiki , beni tanıyanlar bilir   fiyat ve kalite  araştırması yapmadan kolay kolay birşey almamaya çalışırım.

Gelelim ilk adım ayakkadısı alırken nelere dikkat etmeliyiz;

Bebeğiniz için doğru ayakkabıyı seçmek çok önemlidir. Özellikle dıraşıya çıkan bir bebeğin mutlaka ayakkabı giymesi şarttır. Uzmanlar tarafından bebek ayakkabısına ait özellikler şunlar olmalıdır:
 
•Ayakkabı, bebek ayağını sıkmamalı, hava almasına olanak sağlamalıdır. 
•Ayakkabı rahat hareket kabiliyetini kısıtlamamalı, yumuşak ve esnek olmalıdır. Bebeğin dengesini kurabilmesine imkan sağlamalıdır.
•Ayakkabının topuk kısmı kaymayacak tarzda olmalı, mümkünse yüksek topuktan kaçınılmalıdır.
•Koku yapmayan, kuru bir ortamda muhafaza edilmelidir.
•Alerji yapmayacak ayakkabılar tercih edilmelidir. 
•Bilek desteği, hem çocuğun ayak gelişimi hem de hareketliliği için önemlidir. Yüksek bilek desteği olan ayakkabılarda, ayak ve bileğin hareket ettirilebiliyor olmasına dikkat edilmelidir. 
•Topuk arkasında bir küçük bir çekecek girecek kadar mesafe kalmalı, ön ayağın da ayakkabı içinde sıkışmadığı dışarıdan elle hissedilmelidir.
•Yürürken bebeğin ayakkabının içinde ayağının kayıp kaymadığına dikkat edilmelidir. 

Ama herşeyden önce evde ve  özellikle sahile  gitme imkanınz varsa  bebeğinizin çıplak ayakla  yere basması  tüm uzmanlar tarafından  tavsiye edilen bir görüş.
 
Peki  hangi ayakkabıyı alacağız  ya da  hangi marka diye soracak olursanız;  
 
Fiyatlar  ortalama  60  tl'den başlıyor  üst limit yaklaşık  150 tl civarında. Marka olarak  öne çıkan  markalar Kifidis, Paqpa, Spor ayakkabı tercih edecekseniz nike ve adidas ön sıralarda yer alıyor.  

Bakalım ben henüz karar veremedim ama  sanırım   kararım yumuşak tabanlı nike'tan yana olacak.